İsmail GÜLEÇ

Prof. Dr. İsmail GÜLEÇ

ÖZGEŞMİŞ

20 Ekim 1970’te esnaf bir baba ile ev hanımı bir annenin son çocuğu olarak Kadıköy’de (İstanbul) doğdum. İlk, orta ve lise öğrenimini Kadıköy’de tamamladım. 1989-1990 ders yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Bilgi-Belge Yönetimi bölümüne kaydoldum. Üç yıl boyunca Fars Dili ve Edebiyatı bölümünde Prof. Dr. Naci Tokmak ve Prof. Dr. Mehmet Kanar’ın derslerini takip ettim. Tarih bölümünden Prof. Dr. Mübahat Kütükoğlu, Prof. Dr. Mehmet İpşirli ile Prof. Dr. Abdülkerim Özaydın’ın derslerini aldım. 1992-1993 ders yılında aynı bölümden ‘iyi’ derece ile mezun oldum.

Tarih mi, edebiyat mı diye bir tereddüt geçirdikten sonra edebiyatta karar kıldım ve 1994–1995 ders yılında İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı, Eski Türk Edebiyatı Bilim Dalının Yüksek Lisans programına kaydoldum. Ankara’ya gidip askerliğimi tecil ettirmeye üşendiğim için kaydımı dondurup askere gittim. 239. Tertip ile askere gittim ve kısa dönem olarak askerliğimi Balıkesir ve Çankırı’da tamamladım. Yüksek Lisans derslerine ise 1995-1996 ders yılında devam ederek Prof. Dr. Atillâ Şentürk’ün danışmanlığında hazırladığım “Bahrü’l-Maarif’e Göre Edebî Kavramlar” adlı tezimi 1997 Haziranında savunup “M. A.” derecesini aldım.

1997–1998 ders yılında İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı, Eski Türk Edebiyatı Bilim Dalının Doktora programına kaydımı yaptırdım. Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç’ın danışmanlığında hazırladığım “İsmail Hakkı Bursevî’nin ‘Rûhü’l-Mesnevî’sinin İncelenmesi” isimli doktora tezimi tamamlayarak PhD unvanını aldım.

İstanbul Üniversitesi akademik personeli için düzenlenen formasyon kursunu 2003 Mayıs döneminde başarıyla tamamlayarak sertifika almaya hak kazandım.

2009-2010 Eğitim-Öğretim yılında Harvard Universitesi The Center for Middle Eastern Studies’te (CMES) misafir öğretim üyesi olarak bulundum.

2013’te kazandığım üç aylık bursla Leiden Üniversitesi (Hollanda) araştırmacı olarak bulundum ve profesörlük takdim tezimi bu sürede tamamladım.

Ocak 2009’da doçent, Şubat 2014’te de profesör oldum.

ABD başkanlığı, Bölüm başkanlığı, FYK, ÜYK ve Sanato üyelikleri yanı sıra Sakarya Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müdürlüğü (2010-2015), Kıbrıs Sosyal Bilimler Üniversitesi kurucu rektörlüğü (2015-2017) görevlerinde bulundum.

İstanbul Medeniyet Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Vekil Dekanlığı, Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü görevlerini yürütüyorum.

Yurt içi ve yurt dışında arkadaşlarımla birlikte birçok sempozyum düzenledik ve düzenlemeye devam ediyoruz. Muhtelif kuruluşlarla ortak projeler gerçekleştirdik.

En çok sevdiğim şey yazmak ve gezmek, özellikle farklı kültürleri ve insanları tanımak.  Çocukluğumdan beri roman okurum ve sinemaya giderim. Keyfim ve vaktim olursa yemek yapmaktan zevk alırım. F

Klasik Türk Edebiyatı uzmanlık alanım. Tasavvuf Edebiyatı ise ilgi alanım.

Evli ve iki çocuk babasıyım.6 Haziran 1996 – 5 Ekim 2005 tarihleri arasında İ.Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsünde araştırma görevlisi olarak;

2005-2015 arasında Sakarya Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Türkçe Eğitimi Bölümünde öğretim üyesi olarak çalıştım.23 Haziran 2015’tarihinden beri İstanbul Medeniyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Eski Türk Edebiyatı Anabilim Dalı’nda öğretim üyesi olarak çalışıyorum.

 

Yazıları

Mesrûr bir tekke: Bursa Mevlevihanesi
Mahzun bir tekke: Eskişehir Mevlevihanesi
Mekanın ihyâsı toplumun ihyâsıdır
Kurretü’l ayn-i “Habîb-i Kibriyâ”sın yâ Huseyn
Eczâ-yı cihân cümle birbirine muhtâç
Bugün bayram günü derler
Kulunu güldürdü Kadir gecesi
Teravih ilahileri
Naz Makamı
Bu da geçer yâ hû
Nâyî Osman Dede’nin Miraciyesi
Döne döne ‘Hû’ demeden olmaz
Mevlana ve Mevlevilik hakkında doğru bilinen yanlışlar
Halk Dindarlığı
Varak-ı mihr ü vefâyı kim okur kim dinler
Yaman değil Yanan Dede
Huzûr-ı Nebî’de can vermek
Can özünden besmele çekmek
Ömer Tuğrul İnançer Efendi
Menâkıbnâme
Muhammed’in kösü çalınır bunda
Orucu en iyi kim tarif eder?
Şehr-i Ramazân merhabâ
Niye hikâye anlatıyoruz?
Hikâyeler Allah’ın askeridir
Renklendiren ve renksizleştiren kalem
Benim sevdiceğimde din var iman yok
Masallarımızda bile Kur’an’dan izler var
Şehir evliyası olmaktan da zor
Sen tesbih çekersin ben içimi!
Nefis ölçeği
Semâzen, göründüğünden çok daha fazlasıdır
Suya düşen cevizin sesi
Çankırı Mevlevihanesi ihya edildi
Güzel aşık kimin cevrini çekemedi?
İnsan hedef, felekler yay, hadiseler ok,
Musikin seni çağırıyor
Muhabbet
Safer’i zafer eylemek
Vakt-i seher kum kum kum
İşini Müslüman gibi yapmak
Mâh-ı Muharrem oldu meserret haramdır
Sadece koçlar, develer kurban olmaz
Dört kapının dördüncüsü: Mihrap
Tedbîri terk mi edelim, derk mi edelim?
Kadir gecesinde Mevlevîler
Cami cemaati olmak
Ramazan sadece bir ay değildir!
Günahlardan kurtulabileceğimiz gece: Berat Kandili
Mi’racı şiirlerden okumak
KARINCAYI İNCİTMEMEK
Sâfî’nin Regâibiyesi
Muhabbetin dereceleri
“Kabe yollarına düşsem” diyenlerin çocuklarıyız
Yahya Kemal’e göre dört büyük eser
Kardır yağan üstümüze geceden
İBB’nin Şeb-i Arus’u
Şeb-i Arus: Vuslat günü
Kınalızâde’ye göre ideal öğretmen
Mevlidi Kaside-i Bürde’den okumak
Ömer Seyfettin’in İlk Namazı
İpe un sermek belki o kadar kötü değildir
Yolculuk içinde yolculuk
Sıkıntılarımıza ilaç: Delâil-i Hayrât
Her tâc giyen çulsuzu Edhem mi sanırsın?
Bana kahramanını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim
Cemaatler denetlenmeli mi?
Cemaatler kendilerini nasıl denetler?
Cemaatleri nasıl denetleyelim?
Söyle ey bad-ı saba söyle Huseynim nerede
Cibril var haber ver Sultan-ı Enbiya’ya
“Aramakla bulunmaz, ama bulanlar arayanlardır”
Geldi mah-ı Muharrem doldu gözler yaşlar ile
Şeyh Galip neden büyük şair?
Ziyafet Vermek
Ayasofya’da sadece namaz kılınmazdı
Onlara ne ceza vermeli?
İslam Edebiyatı ve Musiki
Hikayeyi dinleyen hayvanlara eziyet eder mi?
Ölümün eşiğinden dönmek
Bayram nedir, namazını kılmak nedir?
Yolun kenarına diken eken adam
Bir kadem-i şerif öyküsü
Medeniyetin imbikten süzülmüş hali: Enderun usulü teravih
Unutulan bir adetimiz: Temcid ilahileri
Orucun 22 Faydası
11 aydan beri beklenen misafir
Az çoktur…
Merkebi taşımamak için
Bir sineğin bir kartalı devirdiği dünya
“Miracı daha iyi nasıl öğreniriz?”
Kandil geceleri kandil oluruz
Mesnevî, sadece Mesnevî midir?
Sabah çok ye, akşam az
Kaza gelince bilgi uykuya dalar
Mesnevi’de Günümüz İnsanı
Nedir kargaların tilkilerden çektiği
İyi insanın kötü arkadaşı olur mu?
Ey aşk sen bizim doktorumuzsun
Klavye Kahramanlığı .