748. Şeb-i Arus’un ardından

A+
A-

Hazreti Mevlana’nın 748. Vuslat Yıl Dönümü etkinlikleri, Şeb-i Arus programı ile sona erdi.

Mevlana Kültür Merkezi’nde düzenlenen Şeb-i Arus programına  Binali Yıldırım, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Konya Valisi Vahdettin Özkan, Konya Milletvekili Leyla Şahin Usta, Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, protokol mensupları, yerli ve yabancı çok sayıda davetli ve vatandaşlar katıldı.

Programda konuşan Binali Yıldırım, “İnsanların, hepimizin birbirine saygı duyduğu güvendiği, kardeşlik bağlarının güçlü olduğu, komşuluk ilişkilerinin geliştiği, huzurlu, güvenli, daha da müreffeh bir toplum haline geldiğimizde, daha mutlu olacağımızdan, daha mesut olacağımıza yürekten inanıyorum. Aramıza fitne fesat tohumlarının ekilmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Karşılıklı hoşgörü anlayış içinde bir arada yaşamaya devam edelim. Dünyanın insanlığın ortak evi olduğunu, vatanımızın da evimizin bir odası olduğunu aklımızda tutalım. Terör şiddet, savaş gibi, yeryüzünü kan gölüne çeviren hiçbir kirli eylemin, emelin, ülkemizin, insanlığın barışını, huzurunu bozmasına izin vermemeliyiz. Hoşgörüyle, birlikte yaşama kültürümüzü daha da ileri taşımalıyız. Ülkemizin barışını ve huzurunu bozanlarla yan yana durmamalı, kol kola yürümemeliyiz. Allah’ın yarattığı, en şerefli varlığın insan olduğu, insan da Yaradan’ın yaratılan bütün varlıklara hürmetle muamele ve sorumlu olduğu gerçeğini hiçbir zaman aklımızdan çıkarmamalıyız. Hazreti Mevlana’nın hürmet, muhabbet ve telkinlerinin tavsiyelerinin her gönülde karşılık bulmasını, yeryüzünde iyiliği, güzelliği, kardeşliğin hakim olmasını yüce Rabbimden niyaz ediyorum” dedi.

Bakan Mehmet Nuri Ersoy, “İnsanlığın sapması olarak görülecek menfi davranışlar karşısında Anadolu coğrafyasını kendisine vatan bellemiş milletin evlatları olarak bizler, elimizden geldiğince insan olmanın bilinciyle hareket etmeye çalıştık. Anadolu insanının mayasında var olan bu dayanışma, hoşgörü, kardeşlik, paylaşma kültürü yüzyıllardır var olmaya ve bizi bir arada tutmaya devam ediyor. Bizi bir duvarın tuğlaları gibi bir arada tutan bu maya Hazreti Mevlanaların, Yunus Emrelerin, Hacı Bektaş Velilerin eliyle hayat buldu. Onlar bize hayata sevgiyle, merhametle, adaletle, diğerkamlıkla bakmayı öğrettiler. Her şeyin başının muhabbet olduğunu biz bu büyük velilerden öğrendik. İşte bu muhabbet ile biz tarihin en zor sınavlarının üstesinden gelebildik. Yine bu muhabbet ile bugün yaşadığımız tüm zorlukları hep birlikte aşacağız. Çünkü bu toprağın hamurunda sevgi, muhabbet ziyadesiyle mevcuttur. Tüm dünya bireyselliğin, bencilliğin kıskacında zorluk çekerken, bu toprağın kadim milleti toplumsal dayanışma ruhuyla her zaman güçlü bir şekilde var olmayı, ayakta kalmayı becermiştir. Yüzyıllardır bu topraklarda büyük destanlar yazan, cesaretiyle cihana hükmeden ecdadımız, sevgisi, merhameti ve adalet anlayışıyla da gönülleri fethetmiştir. İşte bu büyük tarihsel yürüyüşün manevi liderleri de Hazreti Mevlana’dır ve daha nice gönül erenleridir” dedi.

Konya Valisi Vahdettin Özkan da Mevlana’nın akıl ve kalbin beraberliğinde, gönüllerde sevgi, hoşgörü ve tevazuyu mayaladığını, sanat ve edebiyatta derin tesirler bıraktığını vurgulayarak, şunları kaydetti: “Hazreti Mevlana; şahsiyeti ve mefkuresiyle Türk irfan hayatını besleyen çok önemli bir kaynaktır, bir hazinedir. Bu kaynak Anadolu’dan Rumeli’ye uzanan manevi bir silsile ile irfan yolunu oluşturmuştur. Sadece doğduğu zaman değil bütün zamanlar için, insanlığa ışık tutan büyük alim Mevlana yaratılışın gayesi ve fıtratını esas alarak tüm insanlığa kemalat yolunu göstermiştir.

İrfan mektebinin yetiştirdiği gönül erleri, kalbi ilahi sıfatların tecelligahı olarak görmektedir. Akılla buluşan kalbin, hakikati esas alarak barış, birlik, sevgi ve hoşgörü ile tüm zorlukların aşılacağı ‘kamil insan ve kamil toplum’ temennisiyle hepinizi muhabbetle selamlıyorum.”

Büyükşehir Belediye Başkanı Altay ise, “Bugün burada Mevlana Hazretleri’nin dünya sürgününde hasretini çektiği yegane Aşk’ına vuslatının, onun tabiriyle ‘Düğün Gecesi’nin 748. yılında, gönüllerimizi sevgiyle doldurmanın huzurunu yaşıyoruz. Onun manevi iklimini ve bütün insanlığa miras bıraktığı ‘gönüllere şifa’ Mesnevi’sinin faziletini, yüreğimizin derinliklerinde hissediyoruz” şeklinde konuştu.

Mevlana’nın bütün yeryüzünü kuşatan hikmet kumaşının, koşulsuz sevgisi ve sonsuz hoşgörüsünün, herkesin yüreğine ilmek ilmek işlendiğini belirten Altay, şöyle konuştu: “Mevlana, asırlardır sönmeyen bir ışık gibi Konya’mızdan yayılıp medeniyetimize yol gösterdi. İslam’ın değerleriyle kendini kendinden var eden bir arifin, dünya üzerinde bu denli büyük bir etkisinin olması, yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’in ve fahri kainat efendimiz Muhammed Mustafa’nın yolunun, ne kutlu bir yol olduğunun en güzel örneklerinden biridir. ”

Protokol konuşmalarının ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı´na bağlı İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu ve sanatçı Ahmet Özhan Tasavvuf konseri icra etti.

Tasavvuf Müziği Konseri’nin ardından Tasavvuf Tarihi Araştırmacısı ve Yazar Ömer Tuğrul İnançer “Mesnevi Sohbeti” yaptı.

Konya Türk Tasavvuf Müziği Topluluğunun icra ettiği Hammâmîzâde İsmail Dede Efendi’nin Nevâ Mevlevî Âyin-i Şerif’i eşliğinde Mevlevî Mukabelesi yapıldı.

Pandemi dolayısıyla geleneksel olan Şeb-i Arus selamlaşması bu yılda yapılmadı.